Özet
Müteahhir dönem kelam ve felsefe geleneği, nedenlerin taksimi açısından önemli bir yeniliğe şahitlik etmiştir. Terminolojik bakımdan çeşitli biçimlerde geriye götürülebilse de kavramsal içerik bakımından ne İslam felsefesinin klasik çağında ne de Antik-Helenistik dönemde görebileceğimiz bu taksim, nedenleri tam ve nâkıs (eksik) şeklinde taksim eder. Söz konusu taksim, İbn Sînâ felsefesi ile Eş‘arî kelâmının etkileşiminden neşet eden önemli bazı sorulara cevap arayışı içerir. Bu arayışın bir ürünü olarak Ebherî’nin eserlerinde tedrîcî olarak tam bir formülasyonunu gördüğümüz, ancak Kâtibî ve Tûsî arasındaki yazışmalarda problematik bir çizginin kaynağına yerleşen tam-eksik illet ayrımı; on üçüncü yüzyıldan Taşköprülüzâde’ye gelinceye değin üç asırlık bir problematik geleneğin inşasını temin etmiştir. Taşköprülüzâde, “İlletlerin Kısımlarının Tahkikiyle İlgili Susuzluğu Giderecek Yudumlar” (en-Nehel ve’l-‘alel fî tahkîki aksâmi’l-‘ilel) adını verdiği risale, Taşköprülüzâde’nin hakem olduğu üç asırlık canlı bir münazara sahnesi olarak kurgulanmış ve risaleye gelinceye değin kapsamlı eserlerde dağınık bir şekilde duran görüşleri tek perdede görünür kılmıştır. Bu çalışmada Taşköprülüzâde’nin tam illet ve nedensel öncelik meselesini ele aldığı en-Nehel ve’l-‘alel fî tahkîki aksâmi’l-‘ilel risalesinin biri müellif hattı, diğeri ise müellifin oğlunun elinden çıkma bir nüshasına dayanarak edisyon kritiği yapılmış ve risalenin problematik arka planına ışık tutacak bir analizine yer verilmiştir.