Makale

Özdeşlik ve Ayrışma Bağlamında İbn Sînâ’da Bireyleşim Ontolojisi

Özet

İbn Sînâ felsefesinde bireyleşim meselesi, türsel gerçekliğin bireylerdeki tezahüründen hareketle bireyleşimin ontolojik olarak nasıl açıklanacağı sorusuna cevap arar. Bireyleşimin ontolojik yönünün iki veçhesi bulunmaktadır. Bunlardan birisi türün bireylerini kendilerine özdeş kılanın ne olduğudur. Diğeri ise türün bireylerini birbirlerinden hakikî anlamda ayrıştıranın ne olduğu sorusunun cevaplanmasıdır. Sadece kendiliğin cevaplanması ayrışmayı vermeyeceği gibi, bireylerin ayrışması da onların kendiliklerine ilişkin sorunun cevabı olmaz. İbn Sînâ öncesinde bireylerin kendiliklerinin ne üzerinden açıklanacağı bilhassa Aristoteles felsefesi bağlamında yorumlanmış ve kendiliği verenin madde mi yoksa suret mi olduğu üzerinden tartışmalar yürütülmüştür. Bireylerin birbirlerinden ayrıştırılması ise duyusal düzlemde özellikler alanı üzerinden ele alınmıştır. Bu makalenin temel iddiası, İbn Sînâ’nın bireyleşim meselesinin her iki yönünü kuşatacak şekilde mahiyet teorisi ile özgün bir yaklaşım geliştirdiğidir. İbn Sînâ bu teorisiyle bireyin kendisine özdeşliğini “kendinde mahiyetin o bireye özgü olarak bulunuşu” ile açıklamakta ve böylece bireyin türün diğer bireylerinden ayrışmasını mümkün kılacak bir özellikler alanı için gerekli zemini oluşturmaktadır. Bireylerin ayrışması ise duyusal algı sonucunda “kendisine işaret edilebilir” özellikler alanı üzerinden cevaplanır. Bu özellikler içerisinde ilksel olarak kabul edilmesi bakımından konum (vaz‘) ve mekân (eyn) öne çıkar. Bu iddiayı temellendirmek üzere makalede öncelikle bireyleşim meselesine dair İbn Sînâ’nın özgün yaklaşımını veren kendinde mahiyet teorisi ve ikincil isti‘dâdlara bağlı olarak ortaya çıkan özelliklerin yapısı ortaya konulmaktadır. Böylelikle kendinde mahiyetin, nesneyi bir özellikler yığını olmaktan kurtaracak cevherî birliği temin ettiği, öncelikli olarak konum ve mekânın, ardından diğer duyulur özelliklerin isti‘dâd fikri temelinde ayrıştırıcı bireysel yapıyı verdiği öne sürülmektedir. Bu sayede makale, İbn Sînâ’nın mahiyet ve isti‘dâd teorileri özelinde bütüncül bir bireyleşim ontolojisi geliştirdiğini iddia etmektedir.

Anahtar Kelimeler

Bireyleşim/teşahhus Tahassus İbn Sînâ Kendinde mahiyet İkincil isti‘dadlar Duyulur özellikler Konum/vaz‘ Mekân/eyn