Makale

Zihnî Varlık Tartışmalarının Klasik Sonrası Dönemde Alımlanışı: Bilginin Mahiyeti ve Kategorisi Bağlamında Bir İnceleme

Özet

İbn Sînâcı varlık anlayışının temel kabulleriyle bilgi nazariyesi arasındaki gerilimin en fazla su yüzüne çıktığı hususlardan biri, zihnî varlık fikri etrafında yapılan tartışmalardır. Fahreddin er-Râzî’nin İbn Sînâ felsefesinin imalarını ortaya çıkarmaya yönelik gayretlerinin sonucunda bir problem alanı haline gelen zihnî varlık bahsi, tarihsel süreç içerisinde bir taraftan bu fikri savunma adına ortaya konulan argümanlara sahne olurken, diğer taraftan İbn Sînâcı idrak ve bilgi teorisinin önemli meydan okumalarla karşı karşıya kalıp eleştiri oklarının hedefi haline gelmesinin akabinde farklı açılımlarla ve yaklaşımlarla genişleyen bir hüviyete sahip olmuştur. Bu çalışma zihnî varlık fikrine yöneltilen en önemli eleştiriyi ve bu bağlamda ortaya çıkan sorunu çözmeye yönelik yaklaşımları mercek altına almaktadır. Söz konusu eleştirinin ve çözüm arayışlarının on üçüncü yüzyıldan on dokuzuncu yüzyıla kadar cereyan eden zihnî varlık tartışmalarının önemli bir parçası olduğunu söylemek mümkündür. Eleştiri temelde zihnî suretin bilgi olması ile hariçteki nesnesine mahiyet açısından eşit olması arasındaki gerilimi hedef almaktadır. Buna göre zihnî suret bilgi olup nitelik kategorisinde yer alan bir arazdır. Eğer idrake konu olan şey bir cevherse ve bu cevherin zihindeki sureti mahiyet açısından ona eşit ise, zihindeki suretin de cevher olması gerekir. Bu durum suretin hem cevher hem araz olması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Zihnî varlık tartışmasının izini bu eleştiri üzerinden sürmeyi amaçlayan bu makalede şu hususlar ele alınmaktadır: (i) Râzî’nin eleştirileriyle şekillenmeye başlayan zihnî varlık tartışmasını tarihsel süreç içerisinde taşıyan mecra ve kanallar. (ii) Bilgi-zihnî varlık ilişkisinin mahiyeti (iii) Bilginin kategorisiyle ilgili eleştiri ve çözüme yönelik teklifler.

Anahtar Kelimeler

Zihnî varlık bilgi suret müteahhirîn dönem bilginin kategorisi